Karasu-san

Karasu-san

iyikus.com Üyesi
Katılım
2 Ara 2020
Mesajlar
126
Konum
TR
Herkese selamlar.
Foruma, esimle birlikte baktigimiz ingiliz muhabbet kusumuzun diyetiyle alakali farkli kullanicilarin tecrubelerini arastirirken @Hazal 'in acmis oldugu pellet konusu vesilesiyle denk geldik. Biz de bizim tohum canavarinin diyetini degistirmeye calisirken bu tartismada katilimimiz olsun istedik.

Ismim Anil. 33 yasindayim, muhendisim. 92' senesinden beri hanemizde hep kanatli bir kucugumuz oldu. Ilk kusumuz Masuk'u bir kac sene once, o 17 yasindayken kanser yuzunden kaybettik. Bu surece bazen paralel bazen ayrik bir cok kusa bakmaya devam ettik.
Son 2-3 senedir hayat kosturmacasindan biraz ayri kalmistik kuslardan ama gectigimiz sene ekim ayinda esimin israrlariyla tombul bi oglan getirdik eve. Kus maceramizin buradan devam edecegi varmis.

Diger konulara goz gecirdim biraz, saniyorum adetten fotograf paylasmak.
Izninizle Tonkuş u tanistirayim;
 

Ekli dosyalar

  • IMG_6510.jpg
    IMG_6510.jpg
    1.5 MB · Görüntüleme: 25
  • IMG_5496.JPG
    IMG_5496.JPG
    906.7 KB · Görüntüleme: 25
  • IMG_6346_r.jpg
    IMG_6346_r.jpg
    1.6 MB · Görüntüleme: 25
Öncelikle hoşgeldiniz, umarım karşılıklı bilgi ve deneyimlerimizi sağlıklı bir şekilde birbirimize aktarabiliriz. Kuşunuz çok güzelmiş maşallah :giggle: Tonkuş ismi de yerinde ve komik:)
 
Merak ettim 17 yıl yaşayan kuşunuzun cinsi/türü neydi?
Muhabbet kusuydu. Tam alt turunu asla bilemedik, hollanda , cekoslavak veya diger yerliler gibi kucuk degildi, ingiliz boylarindaydi yine. Fakat ingilizlere benzeyen bir benek, kafa, ve sirt yapisi da yoktu. Belki de sadece cok iri bi yerliydi. Siz gibi yetistiriciler daha iyi bilirsiniz sanirim. Maalesef kameralarin yaygin oldugu zamanda yasamadigi icin elimizde cok fazla fotografi yok, bulabilirsem onu da yuklerim ileride belki.
 
Muhabbet kusuydu. Tam alt turunu asla bilemedik, hollanda , cekoslavak veya diger yerliler gibi kucuk degildi, ingiliz boylarindaydi yine. Fakat ingilizlere benzeyen bir benek, kafa, ve sirt yapisi da yoktu. Belki de sadece cok iri bi yerliydi. Siz gibi yetistiriciler daha iyi bilirsiniz sanirim. Maalesef kameralarin yaygin oldugu zamanda yasamadigi icin elimizde cok fazla fotografi yok, bulabilirsem onu da yuklerim ileride belki.

Hey maşaallah rekor sizin kuşta olabilir :) 17 sene çok iyi bir süre. Peki bu kuşunuzun bakımıyla alakalı bir kaç bilgi paylaşırmısınız? Mesela vitamin probiyotik gibi ürünler kullandınızmı hiç? Hangi marka yem yada yem karışımı kullandınız? Hangi sebze meyveleri verdiniz? Rutin bakımından bahsederseniz faydalı olur bizim için...

Mesela 15 sene yaşayan bir kuşun bakımını sorduğumda açık yem (muhtemelen iyi bir yem denk gelmiştir :)) Ek besin olarak sadece kıvırcık ve havuç ile beslemişler. Vitamin probiyotik falanda kullanmamışlar :) Benim buradan çıkardığım ders ise havucun baya faydalı bir besin olduğu :D
 
Hey maşaallah rekor sizin kuşta olabilir :) 17 sene çok iyi bir süre. Peki bu kuşunuzun bakımıyla alakalı bir kaç bilgi paylaşırmısınız? Mesela vitamin probiyotik gibi ürünler kullandınızmı hiç? Hangi marka yem yada yem karışımı kullandınız? Hangi sebze meyveleri verdiniz? Rutin bakımından bahsederseniz faydalı olur bizim için...

Mesela 15 sene yaşayan bir kuşun bakımını sorduğumda açık yem (muhtemelen iyi bir yem denk gelmiştir :)) Ek besin olarak sadece kıvırcık ve havuç ile beslemişler. Vitamin probiyotik falanda kullanmamışlar :) Benim buradan çıkardığım ders ise havucun baya faydalı bir besin olduğu :D
Acikcasi o cocuk bizim hem gururumuz, hem utancimiz. Tahmin edebileceginiz uzere 90 larin baslarinda cocuk yaslardaydim ben de. Bir cok acidan cok bilgisizdik, cok da kaynak yoktu bu konuda. Evdeki 4. birey olarak ne yiyorsak onu yiyor, ne iciyorsak onu iciyordu. Paylasmadigimiz zamanlarda bize saatler, bazen gunler boyunca kustugu oluyordu.

Yem olarak CeDe diye bir marka vardi, sonra fabrikasi batti dediler biseyler dediler, bulamaz olduk. (ne kadar dogruydu bilmiyorum, bu siralar tekrar yeni ambalajlarda CeDe eggfoodlar goruyorum) Bu yem yuzunden 20 gun komple hic yem yemedi, salatalik, elma , roka, semiz , ekmek, yogurt idare ettik. Sonra bir veteriner bizim oglanin yem begenmemesini CeDe nin cok kaliteli olmasina ve bulabilebilecegimz en kaliteli yemin witte molen oldugunu soyledi. Bir sekilde witte molen getirttik, ve onu kaybedene kadar da witte molen ile bir problem yasamadik.

Marul ve iceberg gibi yiyecekler cok siddetli ishal yaptigini hatirliyorum, dolayisiyla daha etli yesilliklerle kandirabiliyorduk ancak onlari yemesin diye. Diger favorileri sicak yogurt, yayla corbasi ( :ROFLMAO: )ve yogurt corbasiydi. Kasla goz arasinda ne kadar engellemeye calissak da uzerine bi sekilde iner bi gaga dolusu yer kacardi. Hic pro/pre herhangi bir entrobac vermedik, o zamanlar o kadar da cok bilinmezdi de. Fakat saniyorum bu yogurt ve diger orneklerden yeterli laktobasili ailesini edinmisti ufaklik. Kendi isini biliyormus.

Antibiyotik vs de kullanmadik hic. Hasta oluyor gibi oldugunda suyuna elma sirkesi damlatir, altina sicak su torbasi koyar ustunu orterdik, nemlendirme cihazi vardi, onu acardik. Biz iyilestirdik sanardik tabii, ama megersem kendi imkanlariyla o yasiyormus.

Havuc ve yumurta kokusunu begenmezdi, ne yaptiysak yediremedik bu iksini, kisacasi bize hekimler "yedirin" dedilerini verdik yemedi; "sakin yedirmeyin" dedigi herseyi buyuk keyifle yedi. Ornegin kustugu zaman barismanin en kolay yolu coca cola acip "psst" sesini duyurmak, sonra 1 yudum izin vermek, veya karpuz vermekti. Sulh kacinilmaz.

Cocuk 6-7 yaslarindayken onu goturemeyecegimiz bir yere gittigimiz icin komsuya birakmistik. Cok yaygara koparmis, disari cikarmislar; nasilsa oyle alisik diye. Raki bardagina dusmus oldugunu ogrendik geldigimizde. 2 gun falan tunekte duramamisti. Herhangi bir uzun sureli etkisini de gormedik bunun disinda.

Son 11-12 yaslarinda sirtinda yag bezinin oldugu yerde sik sik kanamaya baslayan bir tumor cikti. Sabah aksam batikonla temizleyip orayi durtup kanatamasin diye gagasinin sivri kismini biraz korleyecek sekilde gagayi torpulemistik. Bu sekilde kontrol altina aldik fakat ucusu komple birakti, kanamalari duzensiz de olsa devam etti. Evin bir cok yerine ufak merdivenler kurduk, kosturarak devam etti hayatina.

Sonra zeminden fazla soguk aldigi icin romatizma basladi. Ayaklarina masaj yapip kremler olduk. Yurumeyi de kesti. Resmen gobek bagladi. tam karin bolgesinde gobek benzeri bi yag bezesi cikmisti. 15 yasindayken artik sadece tunege gobegi yaslayarak durabiliyordu. Fakat konusmaya devam ederdi hala. Sonra 5-6 ayda bir ufak krizler gecirir hale geldi, artik o gun bugun dedik ama o 6 ay daha bizle kaldi. Sonra bir 6 ay daha...

Biz baktik sandik ama megersem o bize bakmis.
Sonra biz de onun bize ogrettikleriyle diger yavrulara baktik.
 
Herkese selamlar.
Foruma, esimle birlikte baktigimiz ingiliz muhabbet kusumuzun diyetiyle alakali farkli kullanicilarin tecrubelerini arastirirken @Hazal 'in acmis oldugu pellet konusu vesilesiyle denk geldik. Biz de bizim tohum canavarinin diyetini degistirmeye calisirken bu tartismada katilimimiz olsun istedik.

Ismim Anil. 33 yasindayim, muhendisim. 92' senesinden beri hanemizde hep kanatli bir kucugumuz oldu. Ilk kusumuz Masuk'u bir kac sene once, o 17 yasindayken kanser yuzunden kaybettik. Bu surece bazen paralel bazen ayrik bir cok kusa bakmaya devam ettik.
Son 2-3 senedir hayat kosturmacasindan biraz ayri kalmistik kuslardan ama gectigimiz sene ekim ayinda esimin israrlariyla tombul bi oglan getirdik eve. Kus maceramizin buradan devam edecegi varmis.

Diger konulara goz gecirdim biraz, saniyorum adetten fotograf paylasmak.
Izninizle Tonkuş u tanistirayim;
Maşallah çok tatlı. Hoşgeldiniz. Umarım çok uzun ve sağlıklı bir ilişkiniz olur.
 
Acikcasi o cocuk bizim hem gururumuz, hem utancimiz. Tahmin edebileceginiz uzere 90 larin baslarinda cocuk yaslardaydim ben de. Bir cok acidan cok bilgisizdik, cok da kaynak yoktu bu konuda. Evdeki 4. birey olarak ne yiyorsak onu yiyor, ne iciyorsak onu iciyordu. Paylasmadigimiz zamanlarda bize saatler, bazen gunler boyunca kustugu oluyordu.

Yem olarak CeDe diye bir marka vardi, sonra fabrikasi batti dediler biseyler dediler, bulamaz olduk. (ne kadar dogruydu bilmiyorum, bu siralar tekrar yeni ambalajlarda CeDe eggfoodlar goruyorum) Bu yem yuzunden 20 gun komple hic yem yemedi, salatalik, elma , roka, semiz , ekmek, yogurt idare ettik. Sonra bir veteriner bizim oglanin yem begenmemesini CeDe nin cok kaliteli olmasina ve bulabilebilecegimz en kaliteli yemin witte molen oldugunu soyledi. Bir sekilde witte molen getirttik, ve onu kaybedene kadar da witte molen ile bir problem yasamadik.

Marul ve iceberg gibi yiyecekler cok siddetli ishal yaptigini hatirliyorum, dolayisiyla daha etli yesilliklerle kandirabiliyorduk ancak onlari yemesin diye. Diger favorileri sicak yogurt, yayla corbasi ( :ROFLMAO: )ve yogurt corbasiydi. Kasla goz arasinda ne kadar engellemeye calissak da uzerine bi sekilde iner bi gaga dolusu yer kacardi. Hic pro/pre herhangi bir entrobac vermedik, o zamanlar o kadar da cok bilinmezdi de. Fakat saniyorum bu yogurt ve diger orneklerden yeterli laktobasili ailesini edinmisti ufaklik. Kendi isini biliyormus.

Antibiyotik vs de kullanmadik hic. Hasta oluyor gibi oldugunda suyuna elma sirkesi damlatir, altina sicak su torbasi koyar ustunu orterdik, nemlendirme cihazi vardi, onu acardik. Biz iyilestirdik sanardik tabii, ama megersem kendi imkanlariyla o yasiyormus.

Havuc ve yumurta kokusunu begenmezdi, ne yaptiysak yediremedik bu iksini, kisacasi bize hekimler "yedirin" dedilerini verdik yemedi; "sakin yedirmeyin" dedigi herseyi buyuk keyifle yedi. Ornegin kustugu zaman barismanin en kolay yolu coca cola acip "psst" sesini duyurmak, sonra 1 yudum izin vermek, veya karpuz vermekti. Sulh kacinilmaz.

Cocuk 6-7 yaslarindayken onu goturemeyecegimiz bir yere gittigimiz icin komsuya birakmistik. Cok yaygara koparmis, disari cikarmislar; nasilsa oyle alisik diye. Raki bardagina dusmus oldugunu ogrendik geldigimizde. 2 gun falan tunekte duramamisti. Herhangi bir uzun sureli etkisini de gormedik bunun disinda.

Son 11-12 yaslarinda sirtinda yag bezinin oldugu yerde sik sik kanamaya baslayan bir tumor cikti. Sabah aksam batikonla temizleyip orayi durtup kanatamasin diye gagasinin sivri kismini biraz korleyecek sekilde gagayi torpulemistik. Bu sekilde kontrol altina aldik fakat ucusu komple birakti, kanamalari duzensiz de olsa devam etti. Evin bir cok yerine ufak merdivenler kurduk, kosturarak devam etti hayatina.

Sonra zeminden fazla soguk aldigi icin romatizma basladi. Ayaklarina masaj yapip kremler olduk. Yurumeyi de kesti. Resmen gobek bagladi. tam karin bolgesinde gobek benzeri bi yag bezesi cikmisti. 15 yasindayken artik sadece tunege gobegi yaslayarak durabiliyordu. Fakat konusmaya devam ederdi hala. Sonra 5-6 ayda bir ufak krizler gecirir hale geldi, artik o gun bugun dedik ama o 6 ay daha bizle kaldi. Sonra bir 6 ay daha...

Biz baktik sandik ama megersem o bize bakmis.
Sonra biz de onun bize ogrettikleriyle diger yavrulara baktik.
Bambaşka bir duygu yahu, daha anlatsanız daha da dinlerdim. Sanırım en güzel bağışıklık etkisini sevgi yapıyor, bazı kuşlar aile ortamını çok seviyor. İçi heyecanla doluyor, konuştukça konuşası geliyor. Beraber yemek yemek, çay içmek en sevdiği aktiviteler arasına giriyor.
 
Sevgi ve buna dair alaka temel etmen evet. Haricinde, bazen abartıldığını düşünüyorum besin takviyelerinin ( vitamin vb.) Her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum aslında...

Kuşların hastalık durumlarında hızlı destek adına verilebilir. Bunun ötesinde, eğer iyi bir yem ve vitamin mineral açısından zengin doğal ek besinlerle besliyorsanız, rutin vitamin vb. desteklerin verilmemesi gerektiği kanaatindeyim.

Aslında temel yaşamsal güç başrolü barsak. Buraya ne kadar doğal besin erişirse, o kadar verimli olur.

" Bir yemin içeriğine müdahale edebilirsiniz, ama kalite, önceliğiniz olmalıdır "

Düşündüğüm noktalara güzel bir yaşam hikayesi eklemişsiniz Anıl bey.

Elinize sağlık, hüzün ve keyifle okudum.
 
Herkese selamlar.
Foruma, esimle birlikte baktigimiz ingiliz muhabbet kusumuzun diyetiyle alakali farkli kullanicilarin tecrubelerini arastirirken @Hazal 'in acmis oldugu pellet konusu vesilesiyle denk geldik. Biz de bizim tohum canavarinin diyetini degistirmeye calisirken bu tartismada katilimimiz olsun istedik.

Ismim Anil. 33 yasindayim, muhendisim. 92' senesinden beri hanemizde hep kanatli bir kucugumuz oldu. Ilk kusumuz Masuk'u bir kac sene once, o 17 yasindayken kanser yuzunden kaybettik. Bu surece bazen paralel bazen ayrik bir cok kusa bakmaya devam ettik.
Son 2-3 senedir hayat kosturmacasindan biraz ayri kalmistik kuslardan ama gectigimiz sene ekim ayinda esimin israrlariyla tombul bi oglan getirdik eve. Kus maceramizin buradan devam edecegi varmis.

Diger konulara goz gecirdim biraz, saniyorum adetten fotograf paylasmak.
Izninizle Tonkuş u tanistirayim;
Aramıza hoş geldiniz.
 
abi sen de bir bilgisayar mühendisliği havası sezdim. ankara'da yaşamana bağlı olaraktan odtü'de okumuş olma olasılığın bir tık yüksek, yanılıyor muyum? :D
 
Aslinda ankarada degildim, pandemi surecinde aileye yakin olup destek olmak , bir de evden calisma surecini rahat gecirmek icin buradayiz. Biraz uzadi boyle.
Gerisi icin OM atiyorum.
 
Üst