Kuş Kumu Kullanımı Hakkında

Doğanay Y.

Yönetici
iyikus.com Yetkilisi
Katılım
3 Tem 2017
Mesajlar
25,526
Çözümler
127
Yaş
33
Konum
Ankara

Kuş Kumu Kullanımı Hakkında

Uzun yıllar boyunca kum hakkında standart tavsiye, kafes kuşlarına bol miktarda verilmesi gerektiğiydi. Son zamanlarda ise ezici tavsiye kullanılmaması yönündedir. Fakat bu ne kadar doğrudur? Bu konuda bu durumu inceleyip gerekli olup olmadığına bakacağız.

"Kullanmaya gerek yok" tavsiyeleri mantıklı mıdır?
Buna hayır diyebilmemiz için yabani ortamdaki kuşları gözlem yapmamız gerekiyor. Yabani kuşlar doğası gereği çok hareket ederler, izlemesi güçtür ancak vahşi doğalarında kum ve toprak tüketimi yapan çok fazla papağan türü mevcuttur. Kuşların doğal beslenmelerinin bir parçasıdır ve kuşların organları bununla başa çıkabilecek seviyede yaratılmıştır.

İnternette gezen asla kullanmayın, korkunç hasar verir, öğütemez, birikme yapar gibi söylemlerin asılsız olduğunu belirtmek gerekir. Bu bilgiyi paylaşanların gerçeklik kontrollerini yapmadan, bilimsel bir araştırmaya göz atılmadan söylendiğini düşünmekteyim. Bir tavır alma makalesi değil bu yüzden araştırmalar sonucu önüme düşen bilgileri derleyip, sunmaya çalışıyorum.

Aslına bakarsanız bu tartışmaların yaklaşık 40 yıldır sürdüğünü ve kumdan kaynaklı hastalık, vaka olarak bildirilen bir bilgi olmadığı bilinmektedir. Tek tük belki kulağımıza çalınmıştır ama oda incelenmesi ve kuşun bünyesel problemi olup olmadığına bakılması gerekir. 0 vaka 40 yıl için yeterli bir delil gibi :)
Kuş kumu kullanmaya başlayan üreticilerin, kuş yaşam süresinde bir uzama olduğunu gösteren söylemleri olmuş ancak bu konu hakkında tartışabilecek bir seviyede olmadığımdan, ekleyebileceğim bir şeyler yok.

Çözünür kum, sindirim sisteminde çözünen ve bu süreçte diyete faydalı mineraller ekleyen kumdur. Ne kadar çabuk çözüldüğüne bağlı olarak yiyecek öğütmeye yardımcı olabilir veya olmayabilir. Çözünür maddeler suda çözünür olmak zorunda değildir ancak su bu işi yapmazsa sindirim asitleri kesinlikle işe yarayacaktır. Çözünür kum, istiridye kabuğu ve kireçtaşı gibi malzemeleri içerir.

Çözünmeyen kum, sindirim sisteminde çözünmez, bu nedenle herhangi bir besin sağlamaz ve görünüşe göre yalnızca bir gıda öğütme yardımcısı olarak tüketilir. Çözünmeyen kum, kuvars ve granit gibi malzemeleri içerir.

Çözünür kum, gıdalardaki anti-besin maddelerini telafi etmeye yardımcı olabilir. Tohumlar, tahıllar ve sert kabuklu yemişler oksalat ve fitik asit bakımından zengindir ve gıdalardaki mineralleri, özellikle de kalsiyumu bağlar. Bu antinutrientler sebzelerde de, bazen yüksek miktarlarda bulunur. İlave kalsiyum ve mineral tüketimi, antinutrientlere rağmen vücudun yeterli minerallere sahip olmasını sağlar. Antinutrientlerle ilgili bir makale yakın zamanda hazırlayacağım.

Bu her iki kum ile alakalı net bir tanım bulmak çok zor ve sanırım pek dikkat edilmiyor.

Kursak, temelde yiyecek için geçici bir tutma kesesidir ve içinde çok fazla sindirim aktivitesi yoktur - neredeyse tüm sindirim, hattın aşağısında gerçekleşir. Normalde burada kum kalmaz. Aslında yararlı olduğu taşlığa (diğer adıyla ventrikül) geçer.

Grit aka gastrolitlerin ("mide taşları") kullanımı eskidir, en azından dinozorların dönemine kadar uzanır, bu da kuşlar da dahil olmak üzere kum tüketen hayvanların onu güvenli bir şekilde kullanmaya uyum sağlamak için milyonlarca yıl geçirdiği anlamına gelir. Kanatlı hayvan hekimleri, dinozorların mide taşı kullanımına dair fikir edinmek için devekuşlarında mide taşı kullanımını incelemişlerdir. Devekuşları ot, saman, yulaf ve sebze granüllerinden (çoğunlukla yonca) beslenirler. Topraktan istedikleri kadar kum tüketmekte özgürdüler ve kuvars çakıllarını tercih ettiler. Ortalama olarak bu taşlar, toplam içeriğin %10 ile %50'si aralığında, "tam mide"nin (proventrikül ve taşlık) toplam içeriğinin yaklaşık 1/3'ü kadar tükettikleri gözlemlenmiştir. Bu çalışma, kum kullanımının uzun evrimsel geçmişinin bir göstergesidir ve aynı zamanda büyük miktarda kum yemenin tamamen normal olabileceğini göstermektedir.

vitasand_grit_kus_kumu_350gr_0.jpg
Bilimsel araştırmalar, kuşların genel olarak aslında çözünmeyen kuma ihtiyaç duymadıklarını ve onsuz yiyecekleri sindirmeyi başarabileceklerini gösteriyor. Yulaf kabuğu bir tür çakıl görevi görebilir ve muhtemelen diğer sert tohum kabuğu türleri de aynı amaca hizmet edebilir. Kuru tohumların kendileri sert bir malzemedir ve kabuk olmadan da geçici olarak bir tür kum işlevi görebilir. Ancak taş daha sert ve daha dayanıklıdır ve pek çok kuş (görünüşe göre papağanlar dahil) taş kum kullanarak evrimleşmiştir. Sindirim sistemleri bu malzeme ile en verimli şekilde çalışmak üzere tasarlanmıştır.

Tohum yiyen kuşların çoğu, tohum kabuklarını çıkarmak için doğru gaga tasarımına veya ayak becerisine sahip değildir, ancak papağanlar yapar ve bundan yararlanırlar. Kabuğun çıkarılması sindirimleri için daha iyidir. Bir tohum kabuğunda besin değeri yoktur, sadece sindirilemez liftir. Diyetteki bir miktar lif iyidir, ancak çok fazlası besin emilimini fiziksel olarak engelleyerek sindirime müdahale eder. Uçarken ya da hareketlerinde kısıtlama yapabilir. Fazladan ağırlık sağlayacaktır.​

Açıkçası papağanların aşırı kum ihtiyacı olmadığı doğrudur çünkü milyonlarca evcil papağan şu anda onsuz hayatta kalıyor. Ancak bu, en iyi şekilde hayatta kaldıkları anlamına gelmez. Kum, vahşi bir kuşun beslenmesinin bir parçası olduğunda, onu bir nedenle tüketiyorlar. Kümes hayvanları üzerinden yapılan çalışmalar ve gözlemlerde, kum olmadan hayatta kalabilecekleri ancak kum tüketimi olan kuşların sindirim verimliliğinin önemli ölçüde arttığını ve fırsat verildiğinde kum yemeyi seçtiklerini ortaya koymuştur. Uzun süre sindirim etkinliklerini bozarsak, kuşlarımızın sağlığını nasıl etkileriz? Cevabı size bırakıyorum.

Hasta veya mineralden yoksun bir papağanın aşırı kum yiyebileceği ve bunun sonucunda kursağın / taşlığın etkilenmesine maruz kalabileceği iddia ediliyor. Bir kuşun sindirim sisteminden normal olarak malzeme kusma veya geçme yeteneği kısıtlanmadığı sürece sorun teşkil etmemektedir. Bildiğiniz gibi sindirim problemi yaşandığında kuşlar kusma refleksini kullanır ve fazla olanı atarlar. Varsayalım atamadı, sindirim tıkandı, kum çarpması deniyor bu duruma. Böyle bir durumda kumu sınırlamak gerekir bir süre. Kum yerine likit minerallerle ihtiyaç giderilmelidir. Herhangi bir zehirlenme durumunda da kuşların kum tükettiği bilinmektedir. Bundan dolayı kumsuz kuşların bu tip bir durumdan etkilenme ve ağır atlatma durumu olabilir. Kumlar bir miktar toksisite durumlarını engelleyebiliyor.

Genel olarak, kuşların yediği kumun büyük bir kısmının sindirim sisteminden geçebilen küçük parçacıklardan oluştuğu, aşınana kadar geçemeyen büyük parçacıkların ise süreçte ufalandığı görülmektedir. Kum yiyen kuşlar, yararlı kumları korumak ve ayrıca artık kullanışlı olmadığında ondan kolayca kurtulmak için fiziksel mekanizmalara sahiptir. Kum, yiyecek öğütmeye yardımcı olduğu taşlığın kıvrımlarında sıkışmıştır ve görünüşe göre, kuşların kum tutması üzerinde çok fazla kontrolü vardır. Kullanılamayacak kadar pürüzsüz hale gelen parçalar geçebilir veya tekrar çıkarılabilir. Kum bol olduğunda, kuşlar sık sık onu değiştirme, büyük miktarlarda kum yemeye ve dışarı atmaya meyillidir. Tutulmayan kum genellikle sindirim sistemindeki yolculuğu tamamlar ve dışkı ile birlikte dışarı atılır.

Bu tartışma, genel olarak gözden kaçmış gibi görünen bir noktayı gündeme getiriyor: kuşlar, istedikleri zaman kursak/taşlık içeriklerini yeniden canlandırabilirler. Bu yeteneği üreme mevsiminde eşlerini ve / veya bebeklerini beslemek için kullanırlar ve bu onlar için kolay ve doğaldır. Kumu da buna benzer bir yöntemle çıkartma ya da sindirip atma yeteneğine sahiptirler.

Yabani Papağanların Tüketimleri
1180x622-1555235541806.jpeg
Vahşi doğada kum yiyen papağanlar arasında evlerde beslediğimiz muhabbet kuşları da yer alıyor.
Yabani papağanların, odun kömürü ve ağaç kabuğu, ham odun ve ölü yapraklar dahil olmak üzere, bitki materyali dahil çeşitli sindirilemeyen öğeleri yedikleri gözlemlenmiştir. Yabani Gouldian ispinozlarının da ara sıra odun kömürü yediği bildirilmektedir. Vahşi Güney Amerika papağanları yuvadaki bebeklere ağaç kabuğu ve odun parçaları ile de besledikleri görülmüştür.

Odunsu malzeme için resmi bir hipotez var gibi görünmüyor, ancak bazı kaynaklar, sert bitki parçalarının ve diğer sert malzemelerin taş taneciği yerine kullanılabileceğini gösteriyor. Neredeyse tüm zamanlarını ağaç tepelerinde geçiren kuşların taş çakıllarına pek erişimi olmadığında, oduna yöneldikleri görülmüştür.

Kabuk veya bitki özünün, besin veya tıbbi bileşikler sağlayabileceği düşünülmektedir. Odunsu malzemelerin odun kömürünün hizmet ettiği aynı (şu anda bilinmeyen) amaca hizmet edebileceği düşünülebilir; hepsi farklı ağaç türleri.

Kömürün toksinleri nötralize edebileceği veya sindirim sistemindeki asidi azaltabileceği düşünülmektedir. Kömür, toksinleri nötralize eder, ancak seçici değildir ve aynı zamanda besinleri de emer. Ayrıca çok fazla odun kömürü kabızlığa neden olabilir. Ancak kuşlar, arzuladıkları ve aradıkları için faydaların dezavantajlardan daha ağır bastığını düşünüyor gibi görünüyor. Odun kömürünün hindi civcivlerinin ölüm oranını azalttığını ve ağırlıklarını iyileştirdiğini bulmuşlardır. Gaz, bakteriyel toksinler ve mikotoksinler için güçlü bir doğal adsorban ve aynı zamanda yeterli besleyici değere sahip doğal oranlarda meydana gelen çeşitli elementlerin kaynağıdır kömür.

Araştırmalar, taş taneciklerinin ve diğer sert malzemelerin, yiyecek öğütme kullanımına ek olarak sindirim sistemi üzerinde sahip olabileceği bazı yararlı etkileri tespit etmiştir, örneğin kursak ve taşlıktaki lezyonları önlediği görülmektedir. Yiyecek öğütmenin yanı sıra sindirime başka şekillerde de yardımcı olabilir ve bağırsaklar yani sindirim organlarının durumunu iyileştirebilir . Ancak kumun bu diğer olası işlevleri derinlemesine incelenmemiştir.

Sonuç

Papağanlar kuma ihtiyaç duymayabilir, ancak birçok türün, özellikle de Avustralya kuşlarının doğal beslenmesinin bir parçasıdır. Kum, papağanların sindirim verimliliğini artırabilir ve şu anda farkında olmadığımız başka fiziksel faydalara sahip olabilir. Bununla ilgili bir çok saygın tez mevcut.

Kuşlar grit için iştahlarında değişiklik gösterir; bazıları çok ister, bazıları biraz ister ve bazıları hiç ilgilenmez; her durumda sınırları belirlemek size kalmıştır.

Uzunca bir yazı oldu ama yine de size bağlı kum kullanımı. Ben yıllardır kullanırım ve hiç sıkıntısını görmedim. Aksine sıkça rastlanan, ishal, mineral eksiklikleri, sindirim sorunları problemleri pek gözlemlemedim. Tabi bu bahsettiklerim doğrudan kumla alakalı olamayacağından, birbirini destekleyen iki önemli ürün yem ve kuş kumlarını beraber değerlendirmek gerekir. Benim için ayrılmaz bileşenlerdir.
 
Son düzenleme:
Kuş kumu kullanmadan önce kuşumun dışkısı çok daha sıvi halindeydi kullandıktan ve yedikten sonra gozlemledimki diski cok daha toplu ve kus arada sırada yedigi yemleri gagasindan geri cikartiyordu bir nevi kusuyor gibiydi yemleri. Şuan öyle bir sorun yok. Kullandığım kuş kumu Gold Wings marka bu arada.
 

Kuş Kumu Kullanımı Hakkında

Uzun yıllar boyunca kum hakkında standart tavsiye, kafes kuşlarına bol miktarda verilmesi gerektiğiydi. Son zamanlarda ise ezici tavsiye kullanılmaması yönündedir. Fakat bu ne kadar doğrudur? Bu konuda bu durumu inceleyip gerekli olup olmadığına bakacağız.

"Kullanmaya gerek yok" tavsiyeleri mantıklı mıdır?
Buna hayır diyebilmemiz için yabani ortamdaki kuşları gözlem yapmamız gerekiyor. Yabani kuşlar doğası gereği çok hareket ederler, izlemesi güçtür ancak vahşi doğalarında kum ve toprak tüketimi yapan çok fazla papağan türü mevcuttur. Kuşların doğal beslenmelerinin bir parçasıdır ve kuşların organları bununla başa çıkabilecek seviyede yaratılmıştır.

İnternette gezen asla kullanmayın, korkunç hasar verir, öğütemez, birikme yapar gibi söylemlerin asılsız olduğunu belirtmek gerekir. Bu bilgiyi paylaşanların gerçeklik kontrollerini yapmadan, bilimsel bir araştırmaya göz atılmadan söylendiğini düşünmekteyim. Bir tavır alma makalesi değil bu yüzden araştırmalar sonucu önüme düşen bilgileri derleyip, sunmaya çalışıyorum.

Aslına bakarsanız bu tartışmaların yaklaşık 40 yıldır sürdüğünü ve kumdan kaynaklı hastalık, vaka olarak bildirilen bir bilgi olmadığı bilinmektedir. Tek tük belki kulağımıza çalınmıştır ama oda incelenmesi ve kuşun bünyesel problemi olup olmadığına bakılması gerekir. 0 vaka 40 yıl için yeterli bir delil gibi :)
Kuş kumu kullanmaya başlayan üreticilerin, kuş yaşam süresinde bir uzama olduğunu gösteren söylemleri olmuş ancak bu konu hakkında tartışabilecek bir seviyede olmadığımdan, ekleyebileceğim bir şeyler yok.

Çözünür kum, sindirim sisteminde çözünen ve bu süreçte diyete faydalı mineraller ekleyen kumdur. Ne kadar çabuk çözüldüğüne bağlı olarak yiyecek öğütmeye yardımcı olabilir veya olmayabilir. Çözünür maddeler suda çözünür olmak zorunda değildir ancak su bu işi yapmazsa sindirim asitleri kesinlikle işe yarayacaktır. Çözünür kum, istiridye kabuğu ve kireçtaşı gibi malzemeleri içerir.

Çözünmeyen kum, sindirim sisteminde çözünmez, bu nedenle herhangi bir besin sağlamaz ve görünüşe göre yalnızca bir gıda öğütme yardımcısı olarak tüketilir. Çözünmeyen kum, kuvars ve granit gibi malzemeleri içerir.

Çözünür kum, gıdalardaki anti-besin maddelerini telafi etmeye yardımcı olabilir. Tohumlar, tahıllar ve sert kabuklu yemişler oksalat ve fitik asit bakımından zengindir ve gıdalardaki mineralleri, özellikle de kalsiyumu bağlar. Bu antinutrientler sebzelerde de, bazen yüksek miktarlarda bulunur. İlave kalsiyum ve mineral tüketimi, antinutrientlere rağmen vücudun yeterli minerallere sahip olmasını sağlar. Antinutrientlerle ilgili bir makale yakın zamanda hazırlayacağım.

Bu her iki kum ile alakalı net bir tanım bulmak çok zor ve sanırım pek dikkat edilmiyor.

Kursak, temelde yiyecek için geçici bir tutma kesesidir ve içinde çok fazla sindirim aktivitesi yoktur - neredeyse tüm sindirim, hattın aşağısında gerçekleşir. Normalde burada kum kalmaz. Aslında yararlı olduğu taşlığa (diğer adıyla ventrikül) geçer.

Grit aka gastrolitlerin ("mide taşları") kullanımı eskidir, en azından dinozorların dönemine kadar uzanır, bu da kuşlar da dahil olmak üzere kum tüketen hayvanların onu güvenli bir şekilde kullanmaya uyum sağlamak için milyonlarca yıl geçirdiği anlamına gelir. Kanatlı hayvan hekimleri, dinozorların mide taşı kullanımına dair fikir edinmek için devekuşlarında mide taşı kullanımını incelemişlerdir. Devekuşları ot, saman, yulaf ve sebze granüllerinden (çoğunlukla yonca) beslenirler. Topraktan istedikleri kadar kum tüketmekte özgürdüler ve kuvars çakıllarını tercih ettiler. Ortalama olarak bu taşlar, toplam içeriğin %10 ile %50'si aralığında, "tam mide"nin (proventrikül ve taşlık) toplam içeriğinin yaklaşık 1/3'ü kadar tükettikleri gözlemlenmiştir. Bu çalışma, kum kullanımının uzun evrimsel geçmişinin bir göstergesidir ve aynı zamanda büyük miktarda kum yemenin tamamen normal olabileceğini göstermektedir.

Ekli dosyayı görüntüle 7907
Bilimsel araştırmalar, kuşların genel olarak aslında çözünmeyen kuma ihtiyaç duymadıklarını ve onsuz yiyecekleri sindirmeyi başarabileceklerini gösteriyor. Yulaf kabuğu bir tür çakıl görevi görebilir ve muhtemelen diğer sert tohum kabuğu türleri de aynı amaca hizmet edebilir. Kuru tohumların kendileri sert bir malzemedir ve kabuk olmadan da geçici olarak bir tür kum işlevi görebilir. Ancak taş daha sert ve daha dayanıklıdır ve pek çok kuş (görünüşe göre papağanlar dahil) taş kum kullanarak evrimleşmiştir. Sindirim sistemleri bu malzeme ile en verimli şekilde çalışmak üzere tasarlanmıştır.

Tohum yiyen kuşların çoğu, tohum kabuklarını çıkarmak için doğru gaga tasarımına veya ayak becerisine sahip değildir, ancak papağanlar yapar ve bundan yararlanırlar. Kabuğun çıkarılması sindirimleri için daha iyidir. Bir tohum kabuğunda besin değeri yoktur, sadece sindirilemez liftir. Diyetteki bir miktar lif iyidir, ancak çok fazlası besin emilimini fiziksel olarak engelleyerek sindirime müdahale eder. Uçarken ya da hareketlerinde kısıtlama yapabilir. Fazladan ağırlık sağlayacaktır.​

Açıkçası papağanların aşırı kum ihtiyacı olmadığı doğrudur çünkü milyonlarca evcil papağan şu anda onsuz hayatta kalıyor. Ancak bu, en iyi şekilde hayatta kaldıkları anlamına gelmez. Kum, vahşi bir kuşun beslenmesinin bir parçası olduğunda, onu bir nedenle tüketiyorlar. Kümes hayvanları üzerinden yapılan çalışmalar ve gözlemlerde, kum olmadan hayatta kalabilecekleri ancak kum tüketimi olan kuşların sindirim verimliliğinin önemli ölçüde arttığını ve fırsat verildiğinde kum yemeyi seçtiklerini ortaya koymuştur. Uzun süre sindirim etkinliklerini bozarsak, kuşlarımızın sağlığını nasıl etkileriz? Cevabı size bırakıyorum.

Hasta veya mineralden yoksun bir papağanın aşırı kum yiyebileceği ve bunun sonucunda kursağın / taşlığın etkilenmesine maruz kalabileceği iddia ediliyor. Bir kuşun sindirim sisteminden normal olarak malzeme kusma veya geçme yeteneği kısıtlanmadığı sürece sorun teşkil etmemektedir. Bildiğiniz gibi sindirim problemi yaşandığında kuşlar kusma refleksini kullanır ve fazla olanı atarlar. Varsayalım atamadı, sindirim tıkandı, kum çarpması deniyor bu duruma. Böyle bir durumda kumu sınırlamak gerekir bir süre. Kum yerine likit minerallerle ihtiyaç giderilmelidir. Herhangi bir zehirlenme durumunda da kuşların kum tükettiği bilinmektedir. Bundan dolayı kumsuz kuşların bu tip bir durumdan etkilenme ve ağır atlatma durumu olabilir. Kumlar bir miktar toksisite durumlarını engelleyebiliyor.

Genel olarak, kuşların yediği kumun büyük bir kısmının sindirim sisteminden geçebilen küçük parçacıklardan oluştuğu, aşınana kadar geçemeyen büyük parçacıkların ise süreçte ufalandığı görülmektedir. Kum yiyen kuşlar, yararlı kumları korumak ve ayrıca artık kullanışlı olmadığında ondan kolayca kurtulmak için fiziksel mekanizmalara sahiptir. Kum, yiyecek öğütmeye yardımcı olduğu taşlığın kıvrımlarında sıkışmıştır ve görünüşe göre, kuşların kum tutması üzerinde çok fazla kontrolü vardır. Kullanılamayacak kadar pürüzsüz hale gelen parçalar geçebilir veya tekrar çıkarılabilir. Kum bol olduğunda, kuşlar sık sık onu değiştirme, büyük miktarlarda kum yemeye ve dışarı atmaya meyillidir. Tutulmayan kum genellikle sindirim sistemindeki yolculuğu tamamlar ve dışkı ile birlikte dışarı atılır.

Bu tartışma, genel olarak gözden kaçmış gibi görünen bir noktayı gündeme getiriyor: kuşlar, istedikleri zaman kursak/taşlık içeriklerini yeniden canlandırabilirler. Bu yeteneği üreme mevsiminde eşlerini ve / veya bebeklerini beslemek için kullanırlar ve bu onlar için kolay ve doğaldır. Kumu da buna benzer bir yöntemle çıkartma ya da sindirip atma yeteneğine sahiptirler.

Yabani Papağanların Tüketimleri
Ekli dosyayı görüntüle 7908
Vahşi doğada kum yiyen papağanlar arasında evlerde beslediğimiz muhabbet kuşları da yer alıyor.
Yabani papağanların, odun kömürü ve ağaç kabuğu, ham odun ve ölü yapraklar dahil olmak üzere, bitki materyali dahil çeşitli sindirilemeyen öğeleri yedikleri gözlemlenmiştir. Yabani Gouldian ispinozlarının da ara sıra odun kömürü yediği bildirilmektedir. Vahşi Güney Amerika papağanları yuvadaki bebeklere ağaç kabuğu ve odun parçaları ile de besledikleri görülmüştür.

Odunsu malzeme için resmi bir hipotez var gibi görünmüyor, ancak bazı kaynaklar, sert bitki parçalarının ve diğer sert malzemelerin taş taneciği yerine kullanılabileceğini gösteriyor. Neredeyse tüm zamanlarını ağaç tepelerinde geçiren kuşların taş çakıllarına pek erişimi olmadığında, oduna yöneldikleri görülmüştür.

Kabuk veya bitki özünün, besin veya tıbbi bileşikler sağlayabileceği düşünülmektedir. Odunsu malzemelerin odun kömürünün hizmet ettiği aynı (şu anda bilinmeyen) amaca hizmet edebileceği düşünülebilir; hepsi farklı ağaç türleri.

Kömürün toksinleri nötralize edebileceği veya sindirim sistemindeki asidi azaltabileceği düşünülmektedir. Kömür, toksinleri nötralize eder, ancak seçici değildir ve aynı zamanda besinleri de emer. Ayrıca çok fazla odun kömürü kabızlığa neden olabilir. Ancak kuşlar, arzuladıkları ve aradıkları için faydaların dezavantajlardan daha ağır bastığını düşünüyor gibi görünüyor. Odun kömürünün hindi civcivlerinin ölüm oranını azalttığını ve ağırlıklarını iyileştirdiğini bulmuşlardır. Gaz, bakteriyel toksinler ve mikotoksinler için güçlü bir doğal adsorban ve aynı zamanda yeterli besleyici değere sahip doğal oranlarda meydana gelen çeşitli elementlerin kaynağıdır kömür.

Araştırmalar, taş taneciklerinin ve diğer sert malzemelerin, yiyecek öğütme kullanımına ek olarak sindirim sistemi üzerinde sahip olabileceği bazı yararlı etkileri tespit etmiştir, örneğin kursak ve taşlıktaki lezyonları önlediği görülmektedir. Yiyecek öğütmenin yanı sıra sindirime başka şekillerde de yardımcı olabilir ve bağırsaklar yani sindirim organlarının durumunu iyileştirebilir . Ancak kumun bu diğer olası işlevleri derinlemesine incelenmemiştir.

Sonuç

Papağanlar kuma ihtiyaç duymayabilir, ancak birçok türün, özellikle de Avustralya kuşlarının doğal beslenmesinin bir parçasıdır. Kum, papağanların sindirim verimliliğini artırabilir ve şu anda farkında olmadığımız başka fiziksel faydalara sahip olabilir. Bununla ilgili bir çok saygın tez mevcut.

Kuşlar grit için iştahlarında değişiklik gösterir; bazıları çok ister, bazıları biraz ister ve bazıları hiç ilgilenmez; her durumda sınırları belirlemek size kalmıştır.

Uzunca bir yazı oldu ama yine de size bağlı kum kullanımı. Ben yıllardır kullanırım ve hiç sıkıntısını görmedim. Aksine sıkça rastlanan, ishal, mineral eksiklikleri, sindirim sorunları problemleri pek gözlemlemedim. Tabi bu bahsettiklerim doğrudan kumla alakalı olamayacağından, birbirini destekleyen iki önemli ürün yem ve kuş kumlarını beraber değerlendirmek gerekir. Benim için ayrılmaz bileşenlerdir.
Böylece Ümit abinin teorisi çöküyor yani. Kum konusunda ben de senin düşüncene katılıyorum ki çok güzel açıklamışsın.
 
Son düzenleme:
Böylece Ümit abinin teorisi çöküyor yani. Kum konusunda ben de senin düşüncene katılıyorum ki çok güzel açıklamışsın.

Tek tek her cümlesine karşı tatmin edici ve kaynaklarıyla bir açıklama yaparım, ancak konu çok uzar :) Benim için kum son derece gereksiz birşey olduğu için konuşmaya bile deymez ;)
 
Üst