Uçan düdük ve Onun Uçuş Problemleri

Karasu-san

iyikus.com Üyesi
Katılım
2 Ara 2020
Mesajlar
126
Konum
TR
Uçan düdük ve onun uçuş problemleri

Merhabalar. Belki bir kaçınız pellet yem hakkında yazdıklarımı ve şu anda geçiş için uğraştığımızı görmüşsünüzdür. Bu diyetteki değişim kararımızı rastgele vermedik tabii ki. Bizim oğlanda normal dışı seyreden bazı gözlemlerimizden sonra görüştüğümüz daha ehil kimselerin konsensüs ü dolayısıyla bu kararı aldık.

Peki neden bu hekimlerle görüştük, niye kapı kapı dolandık; işte onun hikayesi biraz uzun. Hem fikir sormak, hem de belki gittiğimiz yol birilerin ilerideki referansı olur diye paylaşıyorum.

Öncelikle tonkuş 14 aylık meraklı ve yaramaz bir çocuk. İlk moultundan sonra uçuş kabiliyetleri ve kondisyonu giderek arttı. Tüm evi 2-3 tur boydan boya uçup çeşitli yerlerdeki ufak eşyaları yere atmak, parlak renkli köşelerle sohbet ederek geziyordu. Ancak ilk defa gördüğü veya tahmini dışında hareket eden bir eşya vesaire gördüğünde (örn. Sallanan perde) panikle uçup “gık gık gık gık” diye nefes alarak uçardı. Bu sesi ancak bu şekilde korktuğunda, konacak yer bulamadığında veya çok çok uzun uçtuğunda duyardık. Şimdilerde bunu çok kısa uçuşlarda da duyuyoruz ve uçuş kondisyonu çok daha zayıf. Hemen akla kuşun ağırlığı ve tüyleri geliyor olabilir. Eskiden uzun uçuşlar yapıp gezdiği zamanlardaki ağırlık ortalaması 51gr. Şimdi yazdan çıktığımızdan beri 48-49gr arası seyrediyoruz. (2 haftada bir ölçüm yapıp tablo tutuyorum)

Ayrıca yine eskiye gidince, daha ilk tüy değişiminden bile önce 2-3 aylık olduğundan beri paçaları ve alt karın bölgesindeki tüyleri düzeltirken de sanki gıdıklanır gibi yine çok benzer fakat tonu ve yapısı farklı bir “gık” sesi geliyordu. Biz buna düdük düğmesi adı takmıştık, kendisi dürttüğünde oyuncak ayı gibi hafif hafif düdük sesi geliyordu. Yine şimdilerde son 3-4 haftadır (bu yukarıdaki uçuş zayıflığı ve sesi ile paralel zamanlarda gerçekleşiyor) ayak seviyesinde yere eğildiği zaman, derin yemlikten yem yerken de gelmeye başladı. (bu olayların çok kısa videolarını paylaşacağım) Fakat yine enteresan başka bir durum, oyuncak sepetinden kenara tutunup neredeyse kendi çeyreğindeki ağırlıkta oyuncakları eğilip alıp fırlatırken böyle bir ses duymuyoruz, bu kısmı not düşeyim.


Bu olayların paralelinde yaza girerken bizim oğlan güneş, sıcak hava, pandemi sebebiyle evde olmamız haliyle normalin belki birkaç katı ilgi ile birlikte baya baya azıp kendine favori oyuncaklarından bir harem kurdu ve sabah ilk ışıklarından geceye kadar periyodik olarak onları da hallediyordu. Ben henüz hayatımda dönem dönem azgın olmayan erkek kuş görmediğim için bunları herhangi bir şeye yormadım. (Birazdan buraya döneceğim)

Ayrıca 1 ay kadar önce pamuk şeker kıvamındaki kafası burun deliklerinin hizasında V şeklinde banyoyla zor çıkacak bir kıvamda kirlenmeye başladı. Bunu da haliyle üst solunum yolu enfeksiyonuna ve biraz mevsim geçişine bağladık. Normalde nispeten dengeli bir diyet yürütmeye çalışıyorum ama tam bir tohum canavarı olması sebebiyle bazı mineral ve vitaminlerden haliyle uzak kaldığı için kendi yem kokteyline ek olarak kuru meyveli yumurta maması, başta beophar ın multivitamin kompleksi sonra da gervit-W ile destekliyordum.
Image 2020-12-04 at 16.17.29.jpeg

Tabii bu olaylar olurken durum gelişip kötü yerlere varmasını beklemeden tanıdığımız, bildiğimiz veterinerliklere, üreticilere ve hekimlere danıştık.

İlk konuştuğumuz birkaç veteriner hiçbir şey yok, domuz gibi bu, geçer dediler. Aslında kısmi olarak haklılardı da,

İştahında, keyfinde, düzeninde, kakasında, tüy kalitesinde, burun deliklerinde, kuyruk hareketlerinde, oyunculuğunda, sesinde, kokusunda yani tamamen hiçbir şeyinde bir belirti yoktu. Öncesini bilmeyen birisi için cidden hiç semptom olmaması bir şey söylemek için zor bir durum. Onlar da söylemediler.

İkna olmadım. Birkaç uzman bulmaya çalıştık, kedilerimize çevremizdeki köpeklere bakan ehil yerler var; birkaç doktor bir araya gelip bunun bir üst solunum yolu enfeksiyonu olduğuna ve bunun hem sesine hem uçuşuna etki ettiğini ve bunun için enrofloxacin 10% (10 luk baytril veya daha bilinen adıyla) kullanmamız gerektiğini 7 gün + duruma göre 2 gün daha kullanılacağını söylediler. Ayrı yerlere danıştığımızda bunun doğru hareket olduğunu ve derhal başlanması gerektiğini söylediler. Bence bu noktada gözden kaçırdığımız kısım bu seslerin bu olası enfeksiyondan daha önceki tarihlerde de olmasıydı.

Ayrı ayrı o kadar hekim söyleyince başta söyledikleri gibi kattık suyuna söylenen dozajda, fakat bizim gurme çocuk kokusunu çok beğenmedi ve suyu zorunlu olmadıkça içmedi haliyle uygulamaya devam edemedik. Bir başka hekim maydanoz kaynatın sabah öğle akşam maydanoz yedirin, bir başkası elma sirkesi koyun, bir başkası hem sarımsak hem elma sirkesi koyun, bir başkası üzüm veya elma sirkesi damla damla içirin sabah akşam gibi talimatlarla geldi.

Üreticilere sorunca onlar komple sirke + sarımsak konusunda ortak karardaydı. Baytril e dokunmuş kuştan bir daha hayır gelmeyeceğini, enfeksiyonu iyileştireceğini ama tüm organlarını bitireceğini söylüyorlardı.

Durum böyle karmaşık olunca ben de yüzümü türkiye dışına çevirdim. Amerikadakiler ve canada dakiler duruma bilimsel yaklaştılar. Kursak, ağız ve gaita dan swap alıp bunların maya, mantar ve bakteriyogram ı yapılmasını, aynı zamanda tomografi ve röntgen ile ciğer ve organlanlara bakılmasını, gerekliyse kan alınmasını söylediler. Burda öyle bir imkan ve ehliyet olmadığı için biraz tıkandık o noktada ama bu testler olmadan da makul derecede yardım ettiler. En son AAV den türkiyedeki avian hekimlerini araştırdım. Onlara danıştım, İstanbul’da oldukları için ziyaretimiz mümkün olmadı ama cok yardımcı oldular. Paralelde broiler tavukçuluğu yapan kuş hekimlerine dahi danıştım.

Sonra şu anda Ankara’da ikamet ettiğim için ankara üni. Vet. Fak. Hayvan hastanesine gittik testlerde yardımcı olabilirler umuduyla. Röntgen çektik, muayene etti oradaki hekimler. Dahiliye bölümü en erken 1 aya randevu verdiği için testlere yardım edemediler, yüksek referanslı bir dış laboratuvar buldum onlara örnekleri kendim steril kaplarda alıp teslim ettim, evvelsi gün test sonuçları geldi. Herhangi bir maya, mantar bulunmayıp staphylococcus bulundu ve sürpriz kısım bakteriyogramda enrofloxacin e dirençli çıktı. (baytril den istesek de doz arttırmadan sonuç zor alacağız demek) Duyarlı olduğu diğer antibiyotikleri de ecza deposuna sordurduk bir tanıdık vasıtasıyla. Uygulayabileceğimiz doz ve şekilde maalesef yok. Kısacası ya baytril direncine rağmen baytril kullanacağız enfeksiyon için, ya da komple kullanmayacağız.
L-2012011522_D.pdf.png

İstanbuldaki hekimimiz ise röntgen ve diğer tetkikleri gördükten sonra sag ciğerde hafif bir enfeksiyon oldugunu ve bunun antibiyotik destegiyle cozulebilecegini; fakat sesin altinda yatan problemin buyumeye baslayan testislerin arkadaki hava keselerine baski yapmasi, ve hormonal olarak kusu asiri aktiflestirmesi yonunde bir etkisi olabilecegini soyledi. Bunu engelleyemedigimiz takdirde buyumenin devam edebilecegi ve tumore donusebilecegini ve geri donusu olmayan zararlar olabilecegini belirtti. Daha önce döneceğimi söyleyeceğim yer tam olarak burayla alakalı, neredeyse 6 aydır dinmeyen bir kızışma durumu var. Dolayısıyla gözlemlerim de bu savı doğrular yönde.
IMG-0001-00001.jpgIMG-0001-00002.jpg

Teorileri ve tanilari asiri tohum seven kuslarin cok karbonhidrat vey yag ile beslenmesi ve devamli yeme ulasimlari olduklari icin ureme isteginin aşırı artmasi; ayni zamanda tek yonlu besin alindigi icin bagisikligin dusuk olmasi.

Haliyle burasi da bizim oglani pellet yemeye cevirmek ve diyetini cesitlendirme yoluna koyuyor. Ayni zamanda da su bas belamiz olasi testis buyumesi problemine bir dur demeye calismak davranislari biraz daha kontrol altina alarak.

Benim foruma sorularım; (dayanip okuyanlar icin :P )
  • Bu enfeksiyonu yenmek konusunda siz nasil bir adim atardiniz?
  • Bu sesleri daha once duydunuz mu, ne dusunuyorsunuz?
  • Ucus kondisyonundaki zayifligini hangi sebebe bagliyorsunuz? Daha once bu sekilde soguk alginligi , USYE gibi rahatsizligi olan kuslarda ucus problemine rastladiniz mi?

P.S. Kişiler ve firmalardan özellikle isim vermekten çekindim public bir forum olduğu için, olumlu tecrübelerim olan kimseleri paylaşmakta beis görmüyorum ama yanlış anlaşılmamak için konuda bahsetmek istemedim. İhtiyacı olan olur da özel mesaj aracılığıyla soran olursa elbette paylaşırım.
 
Açıkçası okumaya üşendim :) Sadece tahlil sonuçlarına baktım. Staphylococcus çıkmış kuşunuzda sanırım çok geçmiş olsun. Bu staphylococcus biraz zor geçen bir hastalık. Listede enrofloksasine dirençli çıkmış ancak forumdan bir arkadaşımızın kuşunda da bu sorun vardı ve en duyarlı olduğu antibiyotik enrofloksasindi. Sizde dirençli çıkmış ama doksisikline duyarlıymış. Doksisiklin ile çözersiniz sanırım. Tedavi biraz uzun sürebilir kolay gelsin şimdiden...
 
Son zamanlarda okurken keyif aldığım yazılardan biri oldu. Paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Başlık seçimi doğru mu oldu bilemem ama eğer talebiniz olursa uygun formatta düzenlemek, diğer bu sorunu yaşayanlar için bir fikir sunması adına önemli bir içerik.
  • Bu enfeksiyonu yenmek konusunda siz nasil bir adim atardiniz?
Bu enfeksiyon kuşlarda çok yaygın. Temel kanı bakım koşulları, çevresel etkilerin iyileştirilmesi (toz, nem oranı gibi), bağışıklığın azalması (bunun için uygun bir probiyotik almalısınız, toparlayacı olacaktır oldukça (röhnfried entrobac öneririm). Son olarak kuşunuzun beslenmesinin düzenlenmesi gerekiyor ki bunu yapmaya başlamışsınız.
  • Bu sesleri daha once duydunuz mu, ne dusunuyorsunuz?
Daha önce bu sesleri duydum ancak tam anlamıyla bir çözüm üretemedim. Genelde bu sorunu ben az uçurulan, yağlı kuşlarda gözlemledim. Özellikle show jumbo dediğimiz iri türler uçarken bu sesi çıkartıyorlar. Bu arada dişi bir show kuşumda bazen, yorulduğunda bu sesi çıkartıyor ama maşallah turp gibi. Erkek kuşumda bu sorunu yaşamıyorum.
  • Ucus kondisyonundaki zayifligini hangi sebebe bagliyorsunuz? Daha once bu sekilde soguk alginligi , USYE gibi rahatsizligi olan kuslarda ucus problemine rastladiniz mi?
Kuşunuzun tüy kalitesi çok iyi görünüyor. İyi bir bakım ve ilgi gördüğü belli. Özellikle ense tüylerine doğru seyrekleşen mavi yerine taban renginin görünmesi onu özel kılmış. Klasik gök mavi için olmayan bir durum genelde.
Tüyler tam olmadığında, gelişim problemleri ve kırık tüy kökleri olduğunda kuşların iyi kondisyonlu uçamadığını gözlemledim. Diğer uçamama sebepleri bakteri kaynaklı olabileceğini düşünmüyorum (şuan için) çünkü bu tip uçma sorunları ya da uçmasını engelleyecek tutukluklara sebep olan bakteriler gözlemlendiğinde, bir çok açıdan fark edilebiliyor. Yaptığınız testlerde de çıkması gerekirdi. Soğuk algınlığı için bir düşüncem yok şuan için. Henüz deneyimlemediğim bir problem ama mantıken olabilir gibi geliyor.
 
Ben de bu bahsettiğiniz sesi aynı şekilde alt karın ve ayak temizliğini yaparken duyuyorum.Onun harici hiç denk gelmedim.Tüylerine bakım yaparken oralara eğilince çıkarıyor sadece.Bir sebebi var mı bilemiyorum.
 
. Başlık seçimi doğru mu oldu bilemem ama eğer talebiniz olursa uygun formatta düzenlemek, diğer bu sorunu yaşayanlar için bir fikir sunması adına önemli bir içerik.
Başlığın hem makul derecede dikkat çekici, hem de konunun diğer başlıklarına benzemeyen bir formatta olmasını istedim. Arşiv niteliği için generic isimlerden kaçmak gerektiğini düşünüyorum ama değiştirmek isterseniz de karşı çıkmam. Komünite nasıl daha fazla yararlanacaksa öyle olmalı.

  • Bu enfeksiyonu yenmek konusunda siz nasil bir adim atardiniz?
Bu enfeksiyon kuşlarda çok yaygın. Temel kanı bakım koşulları, çevresel etkilerin iyileştirilmesi (toz, nem oranı gibi), bağışıklığın azalması (bunun için uygun bir probiyotik almalısınız, toparlayacı olacaktır oldukça (röhnfried entrobac öneririm). Son olarak kuşunuzun beslenmesinin düzenlenmesi gerekiyor ki bunu yapmaya başlamışsınız.
Bunu "ben baytril kullanmazdım" olarak mı yorumlamalıyım? Diyelim ki bir pre/pro biyotik kompleksi ile gastrointestinal florayı düzenledik, bu ciğerdeki oluşumu kırmak için yeteri bağışıklık desteği sağlayabilir mi? Burda dediğim gibi kuşta hiç bir belirti olmadığını ve kendini kendisiyle kıyaslayarak bu sonuca vardığımı yineleyeyim. Pelletlerin bir diğer güzel tarafı da içlerinde lactobasili ailesine sahip kültürler de olmasıydı, su konusunda çok seçici olduğu için yemek ile çözmeye çalışıyordum. (entrobac siparişini de bekletmeden verdim bu arada, teşekkürler)

Diğer uçamama sebepleri bakteri kaynaklı olabileceğini düşünmüyorum (şuan için) çünkü bu tip uçma sorunları ya da uçmasını engelleyecek tutukluklara sebep olan bakteriler gözlemlendiğinde, bir çok açıdan fark edilebiliyor. Yaptığınız testlerde de çıkması gerekirdi. Soğuk algınlığı için bir düşüncem yok şuan için. Henüz deneyimlemediğim bir problem ama mantıken olabilir gibi geliyor.
Bu nokta en tat kaçıran yer zaten. Yoksa sesin sevimli bile olduğunu düşünüyorduk doğrusu. Ama eski canavar kartallığı kalmayınca endişe bastı bizi. Şu ciğerleri ve sümüklü hapşırık olayını çözebilirsek uçuş kondisyonu kötü olmaya devam ederse 1 hafta - 10 gün içerisinde ultrasona girecek ve testis, karaciğer v.b. detaylı tetkiklerine başlatacağım.
Açıkçası okumaya üşendim :)
Canınız sağolsun.
Ben de bu bahsettiğiniz sesi aynı şekilde alt karın ve ayak temizliğini yaparken duyuyorum.Onun harici hiç denk gelmedim.Tüylerine bakım yaparken oralara eğilince çıkarıyor sadece.Bir sebebi var mı bilemiyorum.
Ailece favori sesimiz resmen, sırf duyalım da içimiz ısınsın diye tüyleri düzenlemeye başladığında evde hayatı durdurur onu izlerdik keyifle, şimdi bu sesi duyunca endişe duyuyoruz.
 
Başlığın hem makul derecede dikkat çekici, hem de konunun diğer başlıklarına benzemeyen bir formatta olmasını istedim. Arşiv niteliği için generic isimlerden kaçmak gerektiğini düşünüyorum ama değiştirmek isterseniz de karşı çıkmam. Komünite nasıl daha fazla yararlanacaksa öyle olmalı.


Bunu "ben baytril kullanmazdım" olarak mı yorumlamalıyım? Diyelim ki bir pre/pro biyotik kompleksi ile gastrointestinal florayı düzenledik, bu ciğerdeki oluşumu kırmak için yeteri bağışıklık desteği sağlayabilir mi? Burda dediğim gibi kuşta hiç bir belirti olmadığını ve kendini kendisiyle kıyaslayarak bu sonuca vardığımı yineleyeyim. Pelletlerin bir diğer güzel tarafı da içlerinde lactobasili ailesine sahip kültürler de olmasıydı, su konusunda çok seçici olduğu için yemek ile çözmeye çalışıyordum. (entrobac siparişini de bekletmeden verdim bu arada, teşekkürler)


Bu nokta en tat kaçıran yer zaten. Yoksa sesin sevimli bile olduğunu düşünüyorduk doğrusu. Ama eski canavar kartallığı kalmayınca endişe bastı bizi. Şu ciğerleri ve sümüklü hapşırık olayını çözebilirsek uçuş kondisyonu kötü olmaya devam ederse 1 hafta - 10 gün içerisinde ultrasona girecek ve testis, karaciğer v.b. detaylı tetkiklerine başlatacağım.

Canınız sağolsun.

Ailece favori sesimiz resmen, sırf duyalım da içimiz ısınsın diye tüyleri düzenlemeye başladığında evde hayatı durdurur onu izlerdik keyifle, şimdi bu sesi duyunca endişe duyuyoruz.
Şahsen kullanmazdım çünkü bir şey değiştireceğini düşünmüyorum bu bakteri grubu için. Düzenli probiyotik kullanımıyla baskılamasını sağlardım. Ümit hocanın söylediği ürün denenebilir ama bu tip bir durumda etkili olur mu bilemem. Deneme yanılma yapmak gerekiyor
 
Kondisyonu eski seviyesiyle alakası olmasa bile giderek artıyor, şu "gık gık" sesi de azalmaya başladı. Henüz nemli oda, daha az oyun, 10 yerine 13 saat uyku ve zamanlı yemek saatleri dışında bi değişiklik yapmadık.
Sirkeli suyu sevmişe benziyor, 2 şer gün arayla gervit-w ve elma sirkeli(50ml sulukta 2 damla) dönüşümü yapıyoruz. Kakası herzamanki gibi mükemmele yakın. İşe yaradığı için mi yoksa genel ortam değişikliği yüzünden mi bilemiyoruz tabii. Bozuk değilse tamir etmeyeceksin düsturu ile pozitif gidişata müdehale etmiyorum şimdilik.
Entrobac sanırım pazartesi kargolanır, salı uygulamaya başlarız. Onunla birlikte umarım bağışıklık da daha iyiye gider.

Esas problem bu oğlan meyve yemiyor, onu ne yapacağız bakalım...
 
Kuşların insanlardan daha az tat tomurcuğu vardır; kuşların yaklaşık 300 tat tomurcuğu varken, insanlarda yaklaşık 9.000! Tatlı, tuzlu, acı ve asidik maddeleri daha rahat tespit edebilirler. Genellikle acı ve ekşi tatları, tatlılığa tercih ederler (bu yüzden çoğu kuş sebzeleri meyvelere tercih eder).
 
Peki cok kisa sureli, sanki sabah kalkinca urpermek gibi gelip gecen kanat titremesi neye isaret eder? Bugun 1-2 defa yaptigini gorduk ama herhangi bi kabarma, kuyruk dusurme , keyfinde bi azalma veya yine kakada bi garip durum soz konusu degil. Direkt "hah iste budur" diyebildigimiz hic bi nokta yok.

Video ile yakalayamadik ama benzer bir gorsel youtube da rastgele buldum, bu videodaki kus biraz urkek gozukuyor ama kanatlardaki durum benzer, lakin 8-10 saniye yerine 1-2 saniyelik versiyonu gibi dusunun sadece.

 
Stres, korku ve kaygı durumunda yapıyorlar titremeyi. Bir de yüksek ateşi olduğunda
 
Canımız çok sıkıldı çok.
2-3 gündür çok yoğundu şehir dışındaydım, az önce eve ayak bastım. Endişelenip aklım kalmasın diye söylememişler. Ufaklık dün gece omuzda dururken dengesini kaybedip hafifçe düşmüş. Bir de şu videolardaki "gık" sesi akşamları biraz artıyormuş.
Ama yine bu tek seferlik şey dışında başka bişey de yok.

Bunun hiç bir zaman hayra alamet olduğunu görmedim. Ne yapacağımızı şaşırdık.
 
Canımız çok sıkıldı çok.
2-3 gündür çok yoğundu şehir dışındaydım, az önce eve ayak bastım. Endişelenip aklım kalmasın diye söylememişler. Ufaklık dün gece omuzda dururken dengesini kaybedip hafifçe düşmüş. Bir de şu videolardaki "gık" sesi akşamları biraz artıyormuş.
Ama yine bu tek seferlik şey dışında başka bişey de yok.

Bunun hiç bir zaman hayra alamet olduğunu görmedim. Ne yapacağımızı şaşırdık.

Antibiyotik kullanıyormusunuz şuanda? Yada her hangi bir ürün?
 
Organik elma sirkesi - Gervit-W - Temiz su uclemesini her gun biri olacak sekilde donduruyoruz su anda. Entrobac henuz gelmedi.
Hekimimizle de gorustum mesaji yazdiktan sonra, odem sokturmek icin anti-enflamatuar ve karaciger destekleyici bir paket hazirliyorlar. Cumadan itibaren ona baslayacagiz sanirim.
 
Organik elma sirkesi - Gervit-W - Temiz su uclemesini her gun biri olacak sekilde donduruyoruz su anda. Entrobac henuz gelmedi.
Hekimimizle de gorustum mesaji yazdiktan sonra, odem sokturmek icin anti-enflamatuar ve karaciger destekleyici bir paket hazirliyorlar. Cumadan itibaren ona baslayacagiz sanirim.
İns en kısa zamanda sağlığına kavuşur.
 
Dun bizim oglandan normal dururken dahi nefes aldiginda o sesler gelir hale geldi. 5-6 saat arayla kisa sureli olarak cok ufak kuyruk atmasi da basladi.
Hekimimiz acilen antienflamatuar ve doksisiklin basladi, bununla birlikte bir kac destekleyici ilac/supplement de var.
Kafa yana egik uyuyor (stargazing / twirling den birisi, hangisi emin degilim)
kafes tabanina atlarken yuksek olmasi rahatsiz ediyor gagayla asagi sallanip atliyor, bacaklarinda veya yakinlarinda bi yerde agrisi olabilecegini dusunuyorum. Hareketlerinde oryantasyonu hic ic acici degil. 50-60 gunluk yavru dengesizligi gibi bi dengesizligi var.

off oglum offf
 
Dun bizim oglandan normal dururken dahi nefes aldiginda o sesler gelir hale geldi. 5-6 saat arayla kisa sureli olarak cok ufak kuyruk atmasi da basladi.
Hekimimiz acilen antienflamatuar ve doksisiklin basladi, bununla birlikte bir kac destekleyici ilac/supplement de var.
Kafa yana egik uyuyor (stargazing / twirling den birisi, hangisi emin degilim)
kafes tabanina atlarken yuksek olmasi rahatsiz ediyor gagayla asagi sallanip atliyor, bacaklarinda veya yakinlarinda bi yerde agrisi olabilecegini dusunuyorum. Hareketlerinde oryantasyonu hic ic acici degil. 50-60 gunluk yavru dengesizligi gibi bi dengesizligi var.

off oglum offf
Yeterince beslenebilmesi için tüneğin yakın yerlerine yem kaplarını koymak gerekiyor sanırım. Birkaç okuduğum yabancı sitede beslenilmesine çok dikkat edilmesi gerekiyor yazıyor.
Genetik yatkınlıktan mı kaynaklanıyor bu hastalık?
 
@Zafer

Saniyorum bu soruyu kafa egmesi icin sordunuz.
Bugun ilaclarini verdikten sonra 10 dakika dolanip disarda oynamasina izin verdim. 4 Gundur cikartmiyorduk. Bu 35 gunluk oldugundan beri ilk defa herhangi bir gunun tamamini kafeste kalmasi demekti. Normalde sabah 7-8 gibi kapisi acilir, aksam da guvenligi icin 12- 01 gibi kapatirdik. Hic alisik oldugu bir sey degil yani. Alakasi ne derseniz, kafes disinda kafada egiklik, garip bas hareketleri vesaire yok su anda. Saniyorum devamli kapiya ve disardaki oyuncak sepetine bakiyor akillim. Egiklik yonu de kafesin icinde pozisyonuna gore degistigine gore sanirim bi tavir olarak algilanabilir rahatsizliktan ote. Simdi etraftan dikkat dagitacak seylerin hepsini kaldirdim, sadece kafes kapisina bakiyor mesela :rolleyes: Rahatsizlik / hastalik oldugundan net emin olamadigim icin genetik yatkinliktan mi kaynaklaniyor acaba sorusuna bir cevabim yok.

Diger hareketleri olmasi gerektigi gibi net degil, orda bi degisiklik yok maalesef. Tunekten tunege gecerken vs o kadar isabetli hareket eden kus simdi paldir kuldur yer degistiriyor.

Besin konusuna gelince yemek yeme sikligi ve miktarinda bir degisiklik gozlemlemedim, asagi yukari hep ayni saatlerde ayni miktarda yemeye, ayni miktarda kaka yapmaya devam ediyor. Kakalar yine hic bir probleme isaret etmiyor, tamamen duzgun ve olmasi gerektigi gibi.

Iyi haber olarak ilk doz ilaclardan sonra seyir pozitif yonde degisti diyebilirim son 5-6 saatte.

Umarim aksam, ve yarin daha da iyi olacak.
 
Birden neden böyle kötüler oldu ki. O sesten kaynalı olmayabilir, ayrı bir problem olabilir. Verilen ürünler isabetli olmuş. Umarım işe yarar. Astımdan mı şüpheleniyor doktoronuz
 
@Doğanay Y.

Hekim cok yagli ve tek yonlu diyete bagli dusuk bagisiklik, (tohum bazli beslenmeden > pellet e gecmeye calismamizin sebebi)
Asiri hormonal olmasi, buna bagli testiste buyume ve hemen yanindaki hava keselerine baski, ayrica ayaktaki damarlara baski.
Ayrica butun bunlar zaten altta yatan sebepken ufak bir soguk alginligiyla genel bagisikligin iyice dusmesiyle hava keselerinde enflamasyon.

Veya bu surecte konustugum, gorustugum onca hekim, ilaclari yollayan hekimimizin ve kendi bilgime dayanarak yorumum bu yonde. Yanlis bir yorumum olmasin bu konuda sonradan okuyacaklar icin.

Ama astim, koah vs gibi bir supheye dair konusma olmadi hic.
 
Anladım. Solunum problemlerinde, göz problemlerinde önerilebilen bir ürün o yüzden sordum.
 
Üst