Bizim elemanın sağ olsun kafes alışkanlığı yok açlıktan susuzluktan ölse girmiyor kafese.Fazla şımarttım kabul ediyorum Geceleri dışarı da bıraksam gece de aç kalıcak veya zaman zaman korkuyor ve karanlıkta uçmaya çalışıyor kendine zarar vericek diye korkuyorum ve mecbur yakalayıp koyuyorum kafese. (Biliyorum sevmedikleri bir şey ve tavsiye etmem ama öğretemiyorum.Geç kaldım diyemem sadece şımarıklığından öğrenmiyor )Bir gün yine kafese koymak için ışıkları kapattım tam o anda balkon kapısı aklıma geldi.Işık açıkken gitmez normalde kapıya ama ben kapı açıktı diyip ışığa gidene kadar Bulut nereye gittiğini göremediği için pıııırr dışarı... Hemen peşine balkona attık kendimizi.Aksilik ya balkon lambası yanmıyor sesleniyoruz ismiyle bize doğru geliyor ama gece 12 ışık yok birşey yok görüpte konamıyor.Allah'tan uzaklaşmıyor da ses olan yerde turlayıp duruyor.Ben diğer balkona çıkıp ışığı yakana kadar eppey bir turladı garibim.Diğer balkona geçipte ışığı yakmamla bizimkinin gözünün ışıdı ve gelip omzuma kondu. İçeri girdik bir ama nasıl korkmuş. Nefesi başka yerlerden alıyor. Annem bembeyaz olmuş korkudan. Neyse o günü kazasız belasız atlattık şükür. Zaten gitmiyordu balkon tarafına şimdi hiç gitmiyor. Ama bir gün kardeşim balkona çıkıyor.Bakıyor ki omzunda bir hareket var. Bulut'u omzunda unutmuş. Kıpırdamamış yerinden.Cık cık cık der bizlerin kızdığında dediği gibi.Dönmüş kardeşime cık cıklıyormuş beni buraya neden çıkardın der gibi tabi kardeşim kısa süreli bir şok yaşamış onu dışarı çıkardığını görünce.Birde sanki saldıracak gibi bakıyor abla diyo. yavaşça geri içeri girmiş bırakmış sıpayı şimdi insanlar biraz balkona yanaşınca bizimkiler panik oluyor diyorum sakiiin gitmicekleri varsa da siz ürküttünüz için gidicekler. Bu tarafa geç deyin geçer onlar