Genel anlamda bir hastalığın teşhisini gözlemle koyabilmek için iyi araştırmak ve tecrübe gerekiyor. Daima net bir doğruluk payının olmadığını bildiğimiz için zaman zaman daha genel amaçlı premiksler ve ilaçların öncelikle kullanımı daha uygun olabiliyor ve tedaviye daha çabuk yanıt almamızı sağlıyor.
Ben genelde kuşların dışkısını her gün kontrol ederim. Kafese yaklaştığımda hafif bir dışkı kokusu var mı, taban kağıdını boyamış ya da form olarak değişmiş bir dışkı gözlemliyor muyum, bunlara bakarım. Eğer bir anormallik gözlemlediysem ya da tedirgin eden birkaç davranış gördüysem; ilk olarak bir kaç saatimi onu izleyerek geçiririm. Doğru adımlar atmak için uzun süreli gözlemler yapılmalıdır farklı zaman aralıklarında. Ardından dışkıya ve enerjisine yansıyan farklılıklar varsa doğru bir adım atmak için doğal bazı ürünleri kullanıp değişimleri inceliyorum. Örneğin bakteriyel enfeksiyonları engelleme kabiliyeti yüksek olan sebzelerden biri olan kekiği taze ya da demleme çay olarak sunuyorum 2 gün. Dışkı olumlu değişim veriyorsa biraz daha bu yönde ilaçları tercih ediyorum. (Böyle bir durum aşırı ilerlemiş bir sorunda yapılacak bir adım değildir. Acil durumlarda ilk iş veteriner hekime götürmek olmalı. )
Bazen de yapılan dışkılardan yola çıkarak ayrıma gidiyorum. Dışkının bıraktığı lekeler, kabarcıklar, yem taneleri, kokusu, rengi kısacası her şeyi... Örneğin parlak renkli yeşil baskın dışkılar yorumlaması en kolay olanlardır ancak tedavisi de bir o kadar zordur. Bir çok farklı bakterinin sebep olabildiği bir sorunu işaret ediyor olabilir. Bir çok hastalığın ortak seyir eden kusma, ishal gibi belirtileri genelde yeni gözlemlenen, hafif bulguları işaret eder. Bu nedenle ayrımı buradan hiç yapmamaya özen gösteriyorum. Kusma durumunun da ishal durumlarının da farklı farklı halleri var. Bu davranışları iyi gözlem yaparak tespit ediyorum ve tedavi sürecini planlıyorum. Bu yüzden hasta kuşların tanıtımı yapılırken biraz fazla detay bilginin paylaşılmasını talep ediyorum. Hatta mümkünse farklı zamanlarda bir kaç video kaydı.
Kuşlar hastalıkları iyi gizlediğinden dolayı eğer fark edilmemişse sorunu, genelde geç kalınan vakalarla karşılaşıyoruz. Geç evre hastalıkların belirtileri de hepsi ayrı ayrı. Örneğin solunum yolu sorunu yaşayan bir kuşun vikleme seslerinin soluksuz, sıklaşmış olması sürecin son evrelerine yakın olduğunu gösterirken, sadece kuyruk atması solunum yolu problemi olarak yorumlanmaması gerekiyor. Bunu da gerçekten bu konuda güvendiğiniz bir veterinerle öncelikle teşhis etmelisiniz, ardından donanımlı bulduğunuz arkadaşlar ya da bizlerin paylaşımda bulunduğu bu tarz forumlardan yardım talebinde bulunabilirsiniz.
@Malkoçoğlu 'nun dediklerine katılıyorum genel olarak. Standart bir sağlık seyri olan bir kuşun o seviyeyi korumasını sağlamanın ana yolu güvenilir gıdaları, dengeli ve düzenli kullanmaktan geçiyor. İyi bir yem (karışım kuşa göre belirlenir ancak tohumların kuşlar tarafından talebi ve besin değerleri incelendiğinde öncelik verilmesi gereken tohumlar var. ), daima taze su ve bunun yanı sıra ayrı bir takviye ve ilaç suluğu, temiz kafes ve yem kapları, havadar ama cereyan olmayan bir ortam, bitkili bir oda vazgeçilmezim. Ek olarak bitkiler iyi nem dengeleyici ve yükselticidirlerde. Aklıma anlık gelenler bunlar.