Tek yavruyu çekememe

Kullanıcı Değerlendirmesi
5.00 Oylama

Doğanay Y.

Yönetici
iyikus.com Yetkilisi
Katılım
3 Tem 2017
Mesajlar
26,316
Çözümler
128
Yaş
33
Konum
Ankara
Uzun bir süre beklediğim ve beni heycanlandıran bir çift muhabbet kuşumun kuluçka hikayesini yazmak istedim. Öyle bir başlangıç ki onlarınki; edindiğimde bakımsız, ufak sağlık sorunları olan ve mutsuz, insan canlısı olmayan kuşlardı. Kolay değil 2 yıl boyunca çocuklu bir evde hırpalanmak. Her neyse. Bana geldiğinde ilk gözlemim stresten dolayı kafes içerisinde hareket etmeyen bir dişiydi. Başlarda yeni ortama alışma süresi derken, yaklaşık 4 ay kadar tüneğin aynı yerinde sabit, ötmeden yaşamını sürdüren bir dişim vardı artık. O kadar masum, sevimli, yardıma muhtaç bir dişi öyle düşünün. Neyi var, neden kafese ve yanında ki partnerine ilgisiz anlamaya çalıştım. Baktım çözülecek gibi durmuyordu kendi yöntemlerimi devreye soktum. Sevdiğini fark ettiğim bazı yiyecekler ve tohumları zamanla keşfettim. Birde nelerden hoşlanmadığını. Tabi bu sürede iyi bir kür uyguladım.

Ele alınmaktan, kafesin kapısının açılmasından ve banyo yapmaktan nefret ettiğini görmüş oldum :) Bana geldiğinde küçük çatılı bir kafesteydi. Bende ondan daha büyük kafese yerleştirdim ama mutlu edememiştim bir türlü.

Nelerden hoşlandığına gelirsek, fark ettim ki tam bir taze nane ve kekik hastası. Haftanın 3 günü yeşilliklerle beslemeye, stres azaltması içinde kemirebileceği objeler ve havuç vermeye başladım. 1 hafta geçmeden kuşun hareketlerinde ki değişim gözle görülür oldu. Tam bir dal darı canavarı olduğunu söylemeden de geçemem. Bu şekilde 2 ay zaman geçirdiler partneriyle. Henüz bir yakınlaşmaları yoktu ama kavgada yoktu. Deneyimlerim sayesinde çift olduklarını anlamam zor olmadı.

Kuşlara daha el verişli, büyük bir kafese yerleştirme isteğim vardı. Aslında kafes ebatları uygundu ama beni rahatsız ediyordu. Daha büyük bir kafes neden olmasın dedim ve o gün 65*45*35 boyutlarında 6 kafes sipariş ettim. Videosunu da çekmiştim sizlere. Koyduğum günün ertesi günü kuşlarım çiftleştiğine şait oldum. Kafesin bereketi mi, dişinin kızgınlığı mı bilemem ama artık kuluçkası başlamış bir çiftim vardı.

Bu süreçte 9 yumurta yaptılar. 9 yumurtanın sadece 2 tanesi dolu geldi. Yuvaya çok ilgili bir dişi olmadığını düşünüyordum ve yumurtalarını bu nedenle diğer çiftime kaydırdım. Aynı zamanda ona da yapay yumurtalar koydum. Meğersem beklediği şey 4. yumurtasıymış. 4. yumurtayı yaptıktan sonra yatmaya başladı. Bu beni oldukça sevindirdi sevindirmesine ama yumurta kontrolü olmayan bir dişiydi. Nerede duracağını pek bilemiyordu başlarda. Bir süre sonra orijinal yumurtalarını bu çiftime geri koydum. Çünkü yavrusu çıkmaya yakındı. Büyük gün geldi ve ilk yumurtası çıktı. O gece çığlıklar duydum ve ışığı açıp incelediğimde erkeğin yavrusunun sesini duyduğunda yuvaya girmek istediğini gördüm. Fakat yöntemi çok çirkindi. Dişiyi kovuyor ve yavruyla sadece kendisinin ilgilenmesini istiyordu. Dişi bu yüzden gergindi ve bağırıyordu. Neyse bağrışma kesilince ışığı kapatıp uyudum. Ertesi gün yine benzer bağrışmalar vardı ve bu sefer daha şiddetliydi. Birde ne göreyim; yavruyu erkek dövmüş ve kanaması vardı. Acil müdahale edip kurtarmaya çalıştım fakat çok geçti. 5 dk geçmeden gözlerini yumdu :( Bu tabloyu görür görmez çıldırdım ve diğer yumurtaları kaydırmak istedim. 2. şokta orada geçirdim. Tüm yumurtaları soğutmuşlardı. :(

Beni çıldırtan bu durum karşında yapabileceğim tek bir bir şey vardı. Kuluçkayı sonlandırıp, dişi ve erkeği ayırmak. Bunu yaptım ve dinlenmeleri için salmaya yerleştirdim. Sanırım o çiftten bir daha yavru almayacağım. Bana iyi bir ders oldu bu :) Eğer tekrar böyle bir durumla karşılaşırsam erkek kuşu hemen ayıracağım ya da başka yavrulu çift varsa yavruyu ve dolu yumurtaları ona taşıyacağım. Sizinde başınıza gelirse mutlaka göz ardı etmeyin.

Kötü biten bu hikaye yeni sezonda nasıl ilerler bilemiyorum. Umarım bu huylarını bırakırlar.
 
Uzun bir süre beklediğim ve beni heycanlandıran bir çift muhabbet kuşumun kuluçka hikayesini yazmak istedim. Öyle bir başlangıç ki onlarınki; edindiğimde bakımsız, ufak sağlık sorunları olan ve mutsuz, insan canlısı olmayan kuşlardı. Kolay değil 2 yıl boyunca çocuklu bir evde hırpalanmak. Her neyse. Bana geldiğinde ilk gözlemim stresten dolayı kafes içerisinde hareket etmeyen bir dişiydi. Başlarda yeni ortama alışma süresi derken, yaklaşık 4 ay kadar tüneğin aynı yerinde sabit, ötmeden yaşamını sürdüren bir dişim vardı artık. O kadar masum, sevimli, yardıma muhtaç bir dişi öyle düşünün. Neyi var, neden kafese ve yanında ki partnerine ilgisiz anlamaya çalıştım. Baktım çözülecek gibi durmuyordu kendi yöntemlerimi devreye soktum. Sevdiğini fark ettiğim bazı yiyecekler ve tohumları zamanla keşfettim. Birde nelerden hoşlanmadığını. Tabi bu sürede iyi bir kür uyguladım.

Ele alınmaktan, kafesin kapısının açılmasından ve banyo yapmaktan nefret ettiğini görmüş oldum :) Bana geldiğinde küçük çatılı bir kafesteydi. Bende ondan daha büyük kafese yerleştirdim ama mutlu edememiştim bir türlü.

Nelerden hoşlandığına gelirsek, fark ettim ki tam bir taze nane ve kekik hastası. Haftanın 3 günü yeşilliklerle beslemeye, stres azaltması içinde kemirebileceği objeler ve havuç vermeye başladım. 1 hafta geçmeden kuşun hareketlerinde ki değişim gözle görülür oldu. Tam bir dal darı canavarı olduğunu söylemeden de geçemem. Bu şekilde 2 ay zaman geçirdiler partneriyle. Henüz bir yakınlaşmaları yoktu ama kavgada yoktu. Deneyimlerim sayesinde çift olduklarını anlamam zor olmadı.

Kuşlara daha el verişli, büyük bir kafese yerleştirme isteğim vardı. Aslında kafes ebatları uygundu ama beni rahatsız ediyordu. Daha büyük bir kafes neden olmasın dedim ve o gün 65*45*35 boyutlarında 6 kafes sipariş ettim. Videosunu da çekmiştim sizlere. Koyduğum günün ertesi günü kuşlarım çiftleştiğine şait oldum. Kafesin bereketi mi, dişinin kızgınlığı mı bilemem ama artık kuluçkası başlamış bir çiftim vardı.

Bu süreçte 9 yumurta yaptılar. 9 yumurtanın sadece 2 tanesi dolu geldi. Yuvaya çok ilgili bir dişi olmadığını düşünüyordum ve yumurtalarını bu nedenle diğer çiftime kaydırdım. Aynı zamanda ona da yapay yumurtalar koydum. Meğersem beklediği şey 4. yumurtasıymış. 4. yumurtayı yaptıktan sonra yatmaya başladı. Bu beni oldukça sevindirdi sevindirmesine ama yumurta kontrolü olmayan bir dişiydi. Nerede duracağını pek bilemiyordu başlarda. Bir süre sonra orijinal yumurtalarını bu çiftime geri koydum. Çünkü yavrusu çıkmaya yakındı. Büyük gün geldi ve ilk yumurtası çıktı. O gece çığlıklar duydum ve ışığı açıp incelediğimde erkeğin yavrusunun sesini duyduğunda yuvaya girmek istediğini gördüm. Fakat yöntemi çok çirkindi. Dişiyi kovuyor ve yavruyla sadece kendisinin ilgilenmesini istiyordu. Dişi bu yüzden gergindi ve bağırıyordu. Neyse bağrışma kesilince ışığı kapatıp uyudum. Ertesi gün yine benzer bağrışmalar vardı ve bu sefer daha şiddetliydi. Birde ne göreyim; yavruyu erkek dövmüş ve kanaması vardı. Acil müdahale edip kurtarmaya çalıştım fakat çok geçti. 5 dk geçmeden gözlerini yumdu :( Bu tabloyu görür görmez çıldırdım ve diğer yumurtaları kaydırmak istedim. 2. şokta orada geçirdim. Tüm yumurtaları soğutmuşlardı. :(

Beni çıldırtan bu durum karşında yapabileceğim tek bir bir şey vardı. Kuluçkayı sonlandırıp, dişi ve erkeği ayırmak. Bunu yaptım ve dinlenmeleri için salmaya yerleştirdim. Sanırım o çiftten bir daha yavru almayacağım. Bana iyi bir ders oldu bu :) Eğer tekrar böyle bir durumla karşılaşırsam erkek kuşu hemen ayıracağım ya da başka yavrulu çift varsa yavruyu ve dolu yumurtaları ona taşıyacağım. Sizinde başınıza gelirse mutlaka göz ardı etmeyin.

Kötü biten bu hikaye yeni sezonda nasıl ilerler bilemiyorum. Umarım bu huylarını bırakırlar.
Çok üzüldüm gerçekten. Ancak mubişlerimiz de tıpkı bizim gibi eşlerle anlaşamama durumları olabiliyor. Benim yetişkin dişim ve yavru erkeğim var. Kuluçka istemediğimiz için erkeği yavru almıştık ama dişi çiftleşmek istiyor. Yavru erkek olaya yabancı olduğundan karşılık vermiyor ve dişi sinirlenip yavruyu dövüyor. Ayırıyoruz, olmuyor. Birleştiriyoruz, yine olmuyor. Arada kaldık resmen. :')
 
Çok üzüldüm gerçekten. Ancak mubişlerimiz de tıpkı bizim gibi eşlerle anlaşamama durumları olabiliyor. Benim yetişkin dişim ve yavru erkeğim var. Kuluçka istemediğimiz için erkeği yavru almıştık ama dişi çiftleşmek istiyor. Yavru erkek olaya yabancı olduğundan karşılık vermiyor ve dişi sinirlenip yavruyu dövüyor. Ayırıyoruz, olmuyor. Birleştiriyoruz, yine olmuyor. Arada kaldık resmen. :')
sizin sayenizde yıllar önceki bir anımı tekrar hatırlar oldum. Keşke görselleri de kalsaymış dedim. Umarım çözebilirsiniz hocam sizde. Zor bir durum
 
Geri
Üst